
Dünyayı Yendik Ama Kimseye Anlatamadık
Federasyon Bşkanımız Sayın Dr. Metin Şahin, Bugün Gazetesi'nden Kenan KARCI'ya bir roportaj verdi. Roportaj 13 Temmuz 2009 tarihli Bugün Gazetesi'nde tam sayfa olarak yayınlandı.
Federasyon Bşkanımız Sayın Dr. Metin Şahin, Bugün Gazetesi'nden Kenan KARCI'ya bir roportaj verdi. Roportaj 13 Temmuz 2009 tarihli Bugün Gazetesi'nde tam sayfa olarak yayınlandı.
Gençlerimizi kötü alışkanlıklardan korumak için spora kanalize etmeliyiz."Gençlerimizi kötü alışkanlıklardan korumak için spora kanalize etmeliyiz.
Medya, başarılı sporcuları tanıtıp topluma model olarak sunmalı.
Bütün dünya bunu böyle yapıyor."
"Takım halinde ilk kez Türkiye'ye Dünya Şampiyonluğu yaşattık.
Dünyayı yendik ama bunu kimseye anlatamadık. Bizim de eksiklerimiz olabilir ama medya da duyarsız kaldı." Tekvando Federasyonu Başkanı Metin Şahin, cepheden cepheye koşan bir savaşçı gibi, Türk bayrağını en yüksekte dalgalandırmayınca içi rahat etmiyor. Bakü’de Dünya Şampiyonu olan takımıyla bir de Balkan zaferine imza attı.
Ardından da Belgrat’taki Üniversiad Oyunları’nın yolunu tuttu. Dönüşte kucağında iki kupayla gazetemize ziyarete geldi. Sporcularının başarılarından söz ederken maça çıkmış kadar heyecanlı, onların mutluluklarını ifade ederken bir şampiyon kadar coşkuluydu. Çaylarımızı yudumlarken koyu bir sohbete tutuştuk.
Çok önemli başarılar elde ettiniz ama bunları yeteri kadar tanıtamadınız. Neden?
Biz elimizden geleni yaptık. Ama medya duyarsız kaldı. Oysa başarılı olmuş sporcularımızı topluma tanıtmamız lazım. Kötü alışkanlıklar yerine iyi olan şeyleri gençlere gösterip buna kanalize etmemiz lazım. Bütün dünyada bu yapılıyor. Biz dünyayı yendik ama ne yazık ki bunu kimseye yeteri kadar anlatamadık.
İhmal medyada mı, sizde mi?
Bütün ajanslar haberi geçmesine rağmen medya küçük kullandı. Bu da sporcularımızı olumsuz etkiliyor. Başarının özendirilmesi lazım. Marifet, iltifata tabidir. Çocukların şampiyon olduğunu toplum da hissetmeliydi.
ARTIK DÜŞMEYİZDünyada ilk sırada olmak kolay iş değil. Bunu nasıl başardınız?
Türkiye'de başarı potansiyeli var. Yeter ki konuyu ciddiyetle takip eden bir lider başkan, yönetim, teknik heyet ve tüm Türkiye çapında kulüplerle koordinasyon ve sporcu seçmelerinde adalet olsun. Adalet çok önemli.
Bu planlı bir çalışmanın eseri mi?
federasyonu devraldığımda dünyada 23. sıradaydık. Ben 2004'te "Dünya şampiyonu olacağım" diye hedef koymuştum. Hedefi gerçekleştirmek için idari ve performans noktasında çok büyük çalışmalar yaptım. Zirveye çıkmak zordur ama bazen orada kalmak daha zor. Bunun devamı için de çok çalışmamız gerektiğini biliyoruz. Geçmişte de tekvando branşımız çok başarılı yıllar geçirdi ama bizim hiç takım halinde şampiyonluğumuz olmamıştı. Bir ilki gerçekleştirmenin gururunu camiamızla beraber yaşıyoruz.
HEDEF KOPENHAG"Bizi kimse alaşağı edemez" diyor musunuz?
Belki zaman zaman düşüş olabilir ama şu anda takımın iskeleti, 18-19 yaşında gençlerden oluşan güçlü bir takım. Her şampiyonada Türkiye bundan sonra zirve adayıdır. Korkulan bir ülkedir. Rakiplerimiz Türkler'den maç aldığı zaman çok seviniyorlar. Türk sporcusu kendine güvenen psikolojisi ve motivasyonu yüksek, takım olarak birbirini seven, yardımlaşan, ülkesi ve bayrağı için her türlü riski göze alabilen yarışmacı görüntüye sahiptir.
Şimdi hedefte ne var?
İlk hedefimiz Kopenhag'ta Ekim ayının 10'unda başlayacak Ferdi Dünya Bayan ve Erkek Şampiyonası. Ayrıca Dünya Tekvando Federasyonu’nun seçimi olacak. Yönetim kuruluna aday gösterilen 4 kişiden biriyim. 2 yarış birden var. Uluslararası kurullarda etkili olmanın başarıya katkısı nedir? Başarı sadece sporcunun yeteneğiyle olmaz. Başarının arkasında muhakkak onu destekleyen, saha içinde ve dışında her türlü motivasyonu gerçekleştirecek olayların cereyan etmesi lazım. Bu yönetimlerde etkin olamazsak başarılarımızı engellemeye çalışırlardı.
BİZDE DEVŞİRME YOKYani orada da hakem olayları mı var?
Bu işlerde hakem olayları her zaman olur. Gene olacaktır ama biz bugün oralarda da ne kadar etkin olduğumuzu kanıtlamış olduk.
Haksızlıklar olduğunda ne yapıyorsunuz?
En küçük olayda bağırır, çağırır salonu terk ederim. Aslında o daha büyük haksızlıkların önüne geçmek için koyduğum tepkidir. Uluslararası kurullarda görev almamın birinci sebebi de bu. Ama herkes benim gibi yapmıyor. Uluslarası federasyonlarda görev alıp da etkin olmayan yöneticilerimiz de var.
Devşirme sporcunuz var mı?
Benim ihtiyacım yok. Türkiye'nin başarılarından dolayı sporcularımız ve antrenörlerimize teklif yağıyor. Onlar bizden sporcu devşirmeye çalışıyorlar. Teknik kadro da yerli mi? Ben geldiğimde Koreli hoca vardı. Misyonunu doldurmuştu, taze bir kana ihtiyaç vardı. Bu konuda yetişmiş kendi insanlarımız çoktu. O günkü şartlarda çok güzel bir ekip kurduk. Bu ekip bugünkü şampiyonluğa imza attı.
HEM TATİL HEM KAMP Sürekliliği sağlayabilecek misiniz?
Bütün kulüplerdeki anterönerlerimizle koordinasyon içindeyiz. Sadece şampiyonları değil, şampiyon adayı sporcuları da ileride iyi olabilecek genç sporcuları da çoğunluklu kamplarda değerlendirip çalıştırarak içlerinden kıymetli sporcular elde ettik.
Bu, ekonomik yükü artırmıyor mu?
Yerel sponsorlarla bunlara bazen çözüm buluyoruz. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nden gençlik kamplarını alıyorum 4 yıldır. 200'e yakın sporcu topluyorum. Turizmin durağan olduğu ucuz dönemlerde kamp yapıyorum. Antrenörleri bir araya getiriyorum. Hem kamp yapıyoruz hem tatil yapıyoruz, çocuklarımızı spora özendiriyoruz. Bütün maçlara değişik sporcularımızı götürmeye gayret ediyorum ki birbirlerini tamamlasınlar.
Bu, başarısızlık riski doğurmaz mı?
Bazen bu konuda başarısızlığı bile göze alıyorum. Başarısız olabilir ama ileride başarılı olur. 5-6 başarılı sporcunun arkasına sığınamayız. Rekabet en büyük başarıyı getirir. Tabii Türkiye'deki kulüplerimiz, belediyelerimiz, gençlik ve spor müdürlüklerimiz bize bu çalışmalarda desteği veren can damarlarımız. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü de her türlü desteği veriyor.
Rekabeti getirmek için büyük kulüpleri bu işe yarıtırım yapmaya teşvik edemez misiniz?
Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor gibi kulüplerin bu işin içinde olmasını çok isterim. Buradan onlara çağrı yapıyorum; tekvandoyu bünyesine alan her kulüp olimpiyatlarda madalya almaya namzettir.
Bunu o kulüplerin yöneticilerine de söylediniz mi?
Daha önce birkaç görüşmemiz oldu. Şu anda başka kulüplerde yerleşmiş sporcuların transfer edilmesi çok önemli. Ciddi adım atarlarsa bu konuda onlara her türlü yardımı yaparız.
Siz de diğer birçok amatör branşta olduğu gibi maddi sorun yaşıyor musunuz?
Bizim bu konuda fazla sorunumuz yok. Kaynak sağlıyoruz. Ancak bazen biraz borçlanıyoruz, sonra paramız geldiğinde borcumuzu ödüyoruz.
ÖNCE VATAN VE BAYRAK
Sizin sporcularınızdan da ödüllerini alamayanlar oldu mu?
Yok. Biraz gecikmeli olsa da alıyoruz.
Ödüllerin gecikmesi sporcuların motivasyonunu bozuyor mu?
Sporcularımız maddi değerleri her zaman ikinci plana atarlar. Önce bayrağı ve vatanı için mücadele ederler. Önce bayrak lazım, vatan lazım. O olduktan sonra her şey olur.
Pekin'de tekvando 2 madalya getirmişti.2012'de hedefiniz ne?
Seçmeler 2011'de belli olcak. 4 kotayı tamamen götürme gayreti içinde olacağız. O günkü şartlarda en iyi mücadeleyi vereceğimize inanıyorum. Ama önce Kopenhag'ta başarılı olacağız. Kore ne kadar iddialıysa biz de o kadar iddialıyız. Futbolda nasıl Brezilya neyse tekvandoda Kore odur. Biz şimdi Kore'nin yerini almaya namzetiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder